28 Kasım 2008 Cuma

Şikayet

Evet şimdi şikayet başlığını gördüğünüz anda birini veya bir şeyi şikayet edeceğimizi düşündüğünüze eminiz. Hayır kimseyi şikayet etmeyeceğiz. Başlığı özellikle şikayet olarak seçtik ki ilginizi çeksin. Ancak asıl konumuz "internet ve şikayet".

Anayasa hukukuna göre; "şikayet anayasal bir haktır". Bu kişilerin devlet, kurum, kuruluş ve kişilerle ilgili şikayetlerini iletebilme hakkını güvence altına alan bir prensiptir. Şikayet hakkı nereye karşı kullanılır? İlgili makama. Nedir bu ilgili makam derseniz; eğer konu yargıyı ilgilendiriyorsa adli makamlara, devleti ilgilendiriyorsa idari üst makamlara, kişiyi ilgilendiriyorsa konuya göre emniyete, valiliğe, adliyeyedir.

İnternette ise bir çok sitede protesto edelim, şikayet var, eleştiri gibi başlıklar altında bir çok konu şikayet edilirken, haber ve gazete sitelerine de şikayetler yazılmakta, çoğu da neredeyse kaynak doğrulanmadan yayınlanmaktadır.

Peki bu şikayet hakkı o kadar sınırsız mıdır? Hayır değildir. Ancak işin en önemli yönü şikayet hakkımızı bilmememiz ve şikayetleri nereye yönelteceğimizi bilmemiz konusudur.

İnternette şikayet genel olarak gerçek anlamda bir şikayet değildir. Çünkü çoğu kez, şikayetliyi aşağılamak, rezil etmek, ipliğini pazara çıkarmak ve hatta cezalandırmak için şikayet işlemi yapılmaktadır.

Coca Cola'dan fare çıktı, rakıdan böcek çıktı, ilaçtan yabancı madde çıktı, X 5 yıldızlı otelinde çarşaflar yıkanmadı, buzdolabı arızalı, TV. istediğim özellikte çıkmadı .... şeklinde uzayıp giden şikayetler malesef bilinçsizlik ve bilgisizlik nedeniyle sadece bir yakarış, cezalandırma, intikam gibi sonuca ulaşmada yetersiz ve aynı zamanda diğer tüketicilerin haklarını korumaktan uzak irade beyanlarıdır. Başlangıçta yararlı gibi görünen , öncelikle uyarı şeklinde anlaşılan bu şikayetlerin karşı tarafının olduğu, şikayet edilene savunma hakkı da tanınmadığı düşünüldüğünde ve en önemlisi konu yargılamayı gerektiriyorsa bir yargı kararı olmadan kişinin suçlu olarak ifşa edilemeyeceği kuralını malesef tanımıyor ve bilmiyoruz.

Bugün için gerek hukuksal ve gerekse tüketici haklarından istifade etmek için kanunlarımızda çeşitli yollar ve yöntemler tarif edilmekte olmasına rağmen çoğumuz, "kim dava ile dilekçe ile mahkeme ile avukat ile uğraşacak, kim dünyanın masrafını yapacak, boşver ama şuna da bir ders vereyim" mantığı ile şikayet ettiğimiz olayı , kişiyi veya kurumu internetin özgür ve sanal dünyasına yapıştırıveriyoruz. Aslında tüketici mahkemeleri, kişilerin devlet ve idare ile uyuşmazlıkları ve kişilerin bireylerler uyuşmazlıkları çözümleyen kurumlar varken tam biz acz içinde internete sarılıp, nalına mıhına vurup, biraz da olayı ispat etme zorunluluğu olmadığından abartarak, nereye bulsak şikayeti ekliyoruz.

Peki bu mudur şikayet hakkı? Hayır! Şikayet hakkı adı üstünde öncelikle hakkı teslim almaya yönelik kullanılmalı, şikayet doğru merciye yapılmalı ve gerçekten şikayet etmekte hukuki yarar bulunmalıdır. Şikayet hakkı insan veya kuruluşları yerden yere vurmak için değil, hakkı ihlal olan kişinin haklarını yeniden kazanabilmesi için tanınan kişisel bir haktır.

Bu nedenle; şikayet ve eleştirileri internete yapmayın dememekle birlikte, bu hakkı doğru kullanmalı; gerekli merciye başvurmalı ve yapılan şikayet hakkı temin etmeye yönelik olmalıdır. Ülkemizde şu ana kadar pek üstünde durulmasa da şikayet olunanın bir gün sizi mahkemeye verip, iftira suçundan yargılanmanızı ve maddi ve manevi tazminat talepli davalar açabileceğini biliyor musunuz? Neden? Çünkü şikayeti ispat için ilgiliye başvurmadınız, çünkü şikayetiniz için delil bile göstermediniz. Demek ki sizin amacınız sadece karalamak imiş, al sana ceza diyen bir hakim karşısında şoke olabilirsiniz.

Bu hususları herhangi bir şeyi şikayet etmek için yazmadığımızı, birini eleştirme amacı da taşımadığımızı yazımızın başında belirtmiştik. Bir birey olarak yasal haklarımızı bilmemiz gerektiğini, demokrasinin sınırsız özgürlük olmadığını, serbesti olmadığını hatırlatmak için yazdık. Herşeyi bir usulü ve yöntemi olduğu gibi şikayet hakkını kullanmanın da yasalarla çizilmiş bir yöntemi vardır. Yoksa burası internet, şikayet ederim, nasılsa kimse beni bulamaz diyorsanız, gelişen teknolojiyi de şikayet etmek zorunda kalabilirsiniz. Çünkü birileri sizi sürekli izliyor ve okuyor. İnternet kafanın kuma sokulduğu yer değil, tam tersine kafaların kumdan çıkarıldığı özgür platformdur. Bugün şikayetçi iken yarın şikayet edilen duruma düşüp, itibarım beş paralık oldu denilmesini istemiyorsanız, şikayet haklarını doğru kullanmalı, şikayetin hakkınızı almaya yönelik olmasına, tek amacının karalama olmamasına özellikle dikkat etmelisiniz. Buna basın yayın organları da dahil. Çünkü ben haberciyim, gazeteciyim, haber geldi yazdım, sorumluluğum yok demek, gazetede internet sitesinde bundan ben sorumlu değilim, kaynak sorumludur, yazan sorumludur demek, hem sorumluluktan kurtarmaz hem de etik değildir.

Sizin şikayet hakkınız kadar, şikayet edilenin de kişilik hakları Anayasa'ca korunmaktadır!

Bilinçli bir toplum dileklerimizle...

Hiç yorum yok:

Türk Sitelerinin teknoloji ve içerik açısından durumu

TR100.Net yeni eklenen Siteler

Hürriyet Teknoloji Haberleri

En yeni siteler

Blograzzi - en iyi 20 blog